Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ ٱلْيَقِينِ
Kellâ lev ta’lemûne ilmel yakîn(yakîni).
Hayır, kesin olarak bir bilseniz..
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- hayır
- كَلَّا
- keşke
- لَوْ
- bilseydiniz
- تَعْلَمُونَ
- ع ل م
- bilgi ile
- عِلْمَ
- ع ل م
- kesin
- الْيَقِينِ
- ي ق ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Hayır, kesin olarak bir bilseniz..
- Diyanet Vakfı: (5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Öyle değil, kesin olarak bilseniz,
- Elmalılı Hamdi Yazır: (5-6) Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
- Ali Fikri Yavuz: Sakının; eğer (kıyamet günü size ne yapılacağını) kesin bir bilgiyle bilseydiniz, (dünyada öğünüp durmazdınız).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Öyle değil, ilmel yakîn bilseniz
- Fizilal-il Kuran: Hayır gerçeği kesin bilgi ile bilseydiniz,
- Hasan Basri Çantay: Sakının. Eğer şübhesiz (ve kat´î) bir bilgi ile bilseydiniz (böyle yapmazdınız).
- İbni Kesir: Hayır; eğer kesin bir bilgi ile bilseydiniz,
- Ömer Nasuhi Bilmen: Vazgeçin. Sizin anladığınız gibi değil, eğer yakın bir bilgi ile bilecek olsa idiniz. (öyle yapmazdınız).
- Tefhim-ul Kuran: Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,
Resim yüklenemedi.