Your browser doesn’t support HTML5 audio
مُّطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ
Mutâın semme emîn(emînin).
(19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ita’at edilendir
- مُطَاعٍ
- ط و ع
- orada
- ثَمَّ
- güvenilendir
- أَمِينٍ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür.
- Diyanet Vakfı: O orada sayılan, güvenilen (bir elçi)dir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Orada kendisine itaat edilendir, güvenilendir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Orada ona itaat edilir, güvenilir.
- Ali Fikri Yavuz: ( O elçi, melekler arasında kendisine) orada itaat olunandır; hem de (vahye karşı) emindir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): muta´ orada, emîn
- Fizilal-il Kuran: Orada kendisine itaat edilir, güvenilir.
- Hasan Basri Çantay: Orada kendisine itaat olunandır, bir emindir.
- İbni Kesir: Kendisine uyulandır, emindir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (21-22) Orada kendisine itaat olunmuş bir emîndir. Ve sizin sahibiniz bir mecnûn değildir.
- Tefhim-ul Kuran: Ona itaat edilir, sonra güvenilirdi.
Resim yüklenemedi.