Your browser doesn’t support HTML5 audio
مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيْهَا مُتَقَٰبِلِينَ
Muttekiîne aleyhâ mutekâbilîn(mutekâbilîne).
(15-16) Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yaslanırlar
- مُتَّكِئِينَ
- و ك ا
- onların üzerinde
- عَلَيْهَا
- karşılıklı
- مُتَقَابِلِينَ
- ق ب ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (15-16) Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
- Diyanet Vakfı: (15-16) Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedir, karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): karşı karşıya kurulmuşlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar.
- Ali Fikri Yavuz: Onlara yaslanarak karşı karşıya kurulmuşlar...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Karşı karşıya kurulmuşlar
- Fizilal-il Kuran: Karşılıklı olarak bu tahtlara kurulurlar.
- Hasan Basri Çantay: Üstlerinde karşı karşıya yaslanan (bahtiyar) lar olacak.
- İbni Kesir: Karşılıklı olarak üzerinde yaslanırlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onların üzerine karşı karşıya olarak yaslanıcılardır.
- Tefhim-ul Kuran: Üstlerinde karşılıklı olarak dayanıp yaslanmışlardır.
Resim yüklenemedi.