Your browser doesn’t support HTML5 audio
جَزَآءًۢ بِمَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ
Cezâen bi mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
(Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- karşılık olarak
- جَزَاءً
- ج ز ي
- nedeniyle
- بِمَا
- olmaları
- كَانُوا
- ك و ن
- yapıyor(lar)
- يَعْمَلُونَ
- ع م ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)
- Diyanet Vakfı: Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): işledikleri amellere mükafat için.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yaptıklarına karşılık olarak verilir.
- Ali Fikri Yavuz: (Bütün bunlar, cennetliklerin) işledikleri amellere mükâfat içindir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşledikleri amellere mükâfat için
- Fizilal-il Kuran: Yaptıkları iyiliklerin karşılığı olarak,
- Hasan Basri Çantay: (Bunlar mukarreblerin) işledikleri iyi amel (ve hareket) lere bir mükâfat olarak (yapılır).
- İbni Kesir: Yapmakta olduklarına karşılık olarak.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (23-24) Saklı inci emsali gibi (pek latiftirler). İşler oldukları güzel amellerine mükâfaat olarak (bu nîmetlere nâil olacaklardır).
- Tefhim-ul Kuran: Yapmakta olduklarına bir karşılık olmak üzere (onlara sunulur);
Resim yüklenemedi.