Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَصْحَٰبُ ٱلْيَمِينِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلْيَمِينِ
Ve ashâbul yemîni mâ ashâbul yemîn(yemîni).
Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve adamları
- وَأَصْحَابُ
- ص ح ب
- sağın
- الْيَمِينِ
- ي م ن
- nedir
- مَا
- adamları
- أَصْحَابُ
- ص ح ب
- sağın
- الْيَمِينِ
- ي م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!
- Diyanet Vakfı: Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sağın adamları ise, ne sağın adamları!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sağın adamları, nedir o sağın adamları!
- Ali Fikri Yavuz: Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), ne mutlu sağcılar!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ashabı yemîn ise ne Ashab-ı yemîn!
- Fizilal-il Kuran: Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!
- Hasan Basri Çantay: Sağcılar: Onlar ne (mutlu) sağcılardır!
- İbni Kesir: Sağcılar; ne bahtiyardır o sağcılar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (27-28) Ashâb-ı Yemîn ise, nedir Ashâb-ı Yemîn? Dikensiz kiraz ağaçları (altında)dırlar.
- Tefhim-ul Kuran: «Ashab-ı Yemin», ne (kutludur o) «Ashab-ı Yemin.»
Resim yüklenemedi.