Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَءَاكِلُونَ مِن شَجَرٍ مِّن زَقُّومٍ
Le âkilûne min şecerin min zakkumin.
(51-52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- mutlaka yiyecekler
- لَاكِلُونَ
- ا ك ل
- -ndan
- مِنْ
- ağacı-
- شَجَرٍ
- ش ج ر
- (bir)
- مِنْ
- Zakkum
- زَقُّومٍ
- ز ق م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (51-52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
- Diyanet Vakfı: Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): mutlaka bir ağaçtan, zakkumdan yersiniz,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
- Ali Fikri Yavuz: Elbette (cehennemde) zakkum ağacından yiyeceksiniz;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Lâbüd yersiniz de bir ağaçtan, zakkumdan
- Fizilal-il Kuran: Size kesinlikle Zakkum ağacının meyvası yedirilecektir.
- Hasan Basri Çantay: Muhakkak ki zakkum ağacından yiyecek (kimse) (ersiniz,
- İbni Kesir: Muhakkak ki yiyeceksiniz zakkum ağacından.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Elbette ki, zakkumdan olan bir ağaçtan yiyecek kimselersiniz.
- Tefhim-ul Kuran: Hiç şüphesiz zakkum olan bir ağaçtan yiyeceksiniz.
Resim yüklenemedi.