Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَشَٰرِبُونَ شُرْبَ ٱلْهِيمِ
Fe şâribûne şurbel hîm(hîmi).
Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve içecekler
- فَشَارِبُونَ
- ش ر ب
- içişi gibi
- شُرْبَ
- ش ر ب
- susuz develerin
- الْهِيمِ
- ه ي م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.
- Diyanet Vakfı: Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): susuzluk illetine tutulmuş kanmak bilmeyen develerin içişi gibi içersiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Susuzluk illetine tutulmuş develerin içişi gibi içeceksiniz.
- Ali Fikri Yavuz: Öyle ki, suya kanmayan develerin içişi gibi içeceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İçersiniz hüyam ılletine tutulmuş kanmak bilmez develer gibi
- Fizilal-il Kuran: Onu, içtikçe susayan develer gibi içeceksiniz.
- Hasan Basri Çantay: (O suretle ki) susamış develerin içişi gibi içeceklersiniz.
- İbni Kesir: Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (54-55) Sonra onun üzerine kaynar sudan içicilersiniz. Artık kendisine bir hastalık arız olmuş devenin içişi gibi içicilersiniz.
- Tefhim-ul Kuran: Üstelik ´içtikçe susayan hasta develerin´ içişi gibi içeceksiniz.
Resim yüklenemedi.