Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنْ أَصْحَٰبِ ٱلْيَمِينِ
Ve emmâ in kâne min ashâbil yemîn(yemîni).
(90-91) Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selâm sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!” denir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ama
- وَأَمَّا
- eğer
- إِنْ
- ise
- كَانَ
- ك و ن
- -ndan
- مِنْ
- ashabı-
- أَصْحَابِ
- ص ح ب
- sağ
- الْيَمِينِ
- ي م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (90-91) Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selâm sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!” denir.
- Diyanet Vakfı: Eğer o sağdakilerden ise,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Eğer sağın adamlarından ise,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Eğer O, sağın adamlarından ise,
- Ali Fikri Yavuz: Amma (amel defterleri sağ ellerine verilen) sağcılardan ise.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve amma Eshab-ı Yemîn´den ise
- Fizilal-il Kuran: Eğer adam defteri sağdan verileceklerden ise,
- Hasan Basri Çantay: Eğer sağcılardan ise,
- İbni Kesir: Şayet sağcılardan ise;
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve eğer Ashâb-ı Yemîn´den ise,
- Tefhim-ul Kuran: Ve eğer «Ashab-ı Yemin»den ise,
Resim yüklenemedi.