Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمِنْهُم مَّن يَنظُرُ إِلَيْكَ ۚ أَفَأَنتَ تَهْدِى ٱلْعُمْىَ وَلَوْ كَانُوا۟ لَا يُبْصِرُونَ
Ve minhum men yanzuru ileyk(ileyke), e fe ente tehdil umye ve lev kânû lâ yubsırûn(yubsırûne).
İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve onlardan vardır
- وَمِنْهُمْ
- kimseler
- مَنْ
- bakan(lar)
- يَنْظُرُ
- ن ظ ر
- sana
- إِلَيْكَ
- sen
- أَفَأَنْتَ
- doğru yola iletebilecek misin?
- تَهْدِي
- ه د ي
- körleri
- الْعُمْيَ
- ع م ي
- ve eğer
- وَلَوْ
- كَانُوا
- ك و ن
- لَا
- görmüyorlarsa
- يُبْصِرُونَ
- ب ص ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin?
- Diyanet Vakfı: Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İçlerinden sana bakanlar da var; ama basiretleri de yokken sen mi hidayet edeceksin?
- Elmalılı Hamdi Yazır: İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin?
- Ali Fikri Yavuz: İçlerinden sana bakanlar (Peygamberliğine delâlet eden mûcizeleri gördükleri halde iman etmiyenler) de var. Fakat anlayış gözleri de yokken körlere sen mi hidâyet edeceksin?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İçlerinden sana bakanlar da var, fakat basıretleri de yokken körlere sen mi hidayet edeceksin?
- Fizilal-il Kuran: Onların arasında sana bakanlar da vardır. Fakat görme yeteneğinden bütünü ile yoksun körleri, sen doğru yola iletebilir misin?
- Hasan Basri Çantay: İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere sen mi doğru yolu göstereceksin? Hele (kalb gözlerinden de) görmez olurlarsa!.
- İbni Kesir: İçlerinde sana bakanlar da vardır. Körlere sen mi yol göstereceksin? Üstelik hiç görmüyorlarsa.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onlardan sana bakanlar da vardır. Ya sen körlere, göremez kimseler de olsalar doğru yolu gösterebilir misin?
- Tefhim-ul Kuran: Ve onlardan sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın?