Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَكَذَٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِى ٱلْأَرْضِ يَتَبَوَّأُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَآءُ ۚ نُصِيبُ بِرَحْمَتِنَا مَن نَّشَآءُ ۖ وَلَا نُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ
Ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ard(ardı), yetebevveu minhâ haysu yeşâ’(yeşâu), nusîbu bi rahmetinâ men neşâu ve lâ nudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).
Böylece Yûsuf’a, dilediği yerde oturmak üzere ülkede imkân ve iktidar verdik. Biz rahmetimizi istediğimize veririz ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- böylece
- وَكَذَٰلِكَ
- biz iktidar verdik
- مَكَّنَّا
- م ك ن
- Yusuf’a
- لِيُوسُفَ
- فِي
- o ülke’de
- الْأَرْضِ
- ا ر ض
- konaklardı
- يَتَبَوَّأُ
- ب و ا
- orada
- مِنْهَا
- yerde
- حَيْثُ
- ح ي ث
- dilediği
- يَشَاءُ
- ش ي ا
- biz ulaştırırız
- نُصِيبُ
- ص و ب
- rahmetimizi
- بِرَحْمَتِنَا
- ر ح م
- kimseye
- مَنْ
- dilediğimiz
- نَشَاءُ
- ش ي ا
- وَلَا
- zayi etmeyiz
- نُضِيعُ
- ض ي ع
- ecrini
- أَجْرَ
- ا ج ر
- güzel davrananların
- الْمُحْسِنِينَ
- ح س ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Böylece Yûsuf’a, dilediği yerde oturmak üzere ülkede imkân ve iktidar verdik. Biz rahmetimizi istediğimize veririz ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.
- Diyanet Vakfı: Ve böylece Yusuf´a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz. Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve işte böylece Yusuf´u o ülkede yerleştirdik; neresinde isterse makam tutuyordu. Biz rahmetimizi dilediğimize nasip ederiz. Ve iyi davrananların mükafatını zayi etmeyiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve işte biz böylece Yusuf´u o yerde temkin ettik (yerleştirdik). Neresinde isterse orada makam tutuyordu. Biz rahmetimizi dilediğimize nasip ederiz. Ve iyilik edenlerin mükafatını zayi etmeyiz.
- Ali Fikri Yavuz: İşte, Yûsuf’u zindandan kurtardığımız gibi, kendisine Mısır memleketinde de kudret ve şeref verdik. Orada istediği yerde makam sahibi oluyordu. Biz, rahmetimizi dilediğimiz kimseye ulaştırırız ve iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmeyiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve işte bu suretle Yusüfü o arzda temkin ettik, neresinde isterse makam tutuyordu, biz rahmetimizi dilediğimize nasıb ederiz, ve muhsinlerin ecrini zayi´ etmeyiz
- Fizilal-il Kuran: Böylece Yusuf´un o ülkedeki konumunu sağlamlaştırdık, artık o ülkenin dilediği yerinde oturabilirdi. Biz rahmetimizi dilediğimiz kimselere sunarız ve iyi davranışlıları ödülsüz bırakmayız.
- Hasan Basri Çantay: İşte o yerde Yuusufa kudret (ve şeref) verdik. O, o yerden neresini dilerse orada konaklardı. Biz rahmetimizi kime dilersek ona nasıyb ederiz, iyi hareket edenlerin mükâfatını zaayi etmeyiz.
- İbni Kesir: İşte böylece Yusuf´u yeryüzünde yerleştirdik. Nereyi isterse orada konaklardı. Rahmetimizi, istediğimize veririz. Ve ihsan edenlerin ecrini zayi etmeyiz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve öylece Yusuf için o yerde bir mevki, bir selahiyet verdik. Oradan dilediği yerde ikâmet eder idi. Biz dilediğimize rahmetimizi nâsib ederiz. Ve iyilik edenlerin mükâfaatını zâyi etmeyiz.
- Tefhim-ul Kuran: İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf´a güç ve imkân verdik. Öyleki, onda (Mısır´da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız.
Resim yüklenemedi.