Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَأَخْرَجْنَا مَن كَانَ فِيهَا مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ
Fe ahrecnâ men kâne fîhâ minel mû’minîn(mû’minîne).
Orada (Lût’un yöresinde) bulunan mü’minleri çıkardık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sonra çıkardık
- فَأَخْرَجْنَا
- خ ر ج
- مَنْ
- bulunan
- كَانَ
- ك و ن
- orada
- فِيهَا
- -den
- مِنَ
- mü’minler-
- الْمُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Orada (Lût’un yöresinde) bulunan mü’minleri çıkardık.
- Diyanet Vakfı: Bunun üzerine orada bulunan müminleri çıkardık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Nihayet orada bulunan müminleri çıkardık,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Nihayet biz müminlerden orada bulunan kimseleri çıkardık.
- Ali Fikri Yavuz: Nihayet Lût’un memleketinde bulunan müminleri (oradan) çıkardık, (ki kalan kâfirleri helâk edelim).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Binnetîce orada bulunan mü´minleri çıkardık
- Fizilal-il Kuran: Orada mü´minlerden kim varsa çıkardık.
- Hasan Basri Çantay: Derken orada mü´minlerden kim varsa çıkardık.
- İbni Kesir: Bunun üzerine orada bulunan mü´minleri çıkardık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık orada bulunan mü´minlerden kim var ise çıkardık.
- Tefhim-ul Kuran: Bu arada, mü´minlerden orda kim varsa çıkardık.
Resim yüklenemedi.