Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَتَوَلَّىٰ بِرُكْنِهِۦ وَقَالَ سَٰحِرٌ أَوْ مَجْنُونٌ
Fe tevellâ bi ruknihî ve kâle sâhırun ev mecnûnun.
O ise kuvvetine güvenerek yüz çevirdi ve “Bu bir büyücü veya delidir” dedi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- çevirdi
- فَتَوَلَّىٰ
- و ل ي
- yanını
- بِرُكْنِهِ
- ر ك ن
- ve dedi ki
- وَقَالَ
- ق و ل
- büyücüdür
- سَاحِرٌ
- س ح ر
- veya
- أَوْ
- cinlidir
- مَجْنُونٌ
- ج ن ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O ise kuvvetine güvenerek yüz çevirdi ve “Bu bir büyücü veya delidir” dedi.
- Diyanet Vakfı: Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: «O, bir büyücüdür veya bir delidir» demişti.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): o bütün kuvvetiyle tersine gitti: «Bu bir sihirbaz veya delidir!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirmiş, onun hakkında: «Bu bir sihirbazdır, ya da bir delidir.» demişti.
- Ali Fikri Yavuz: O, bütün ordusu ile (imandan) yüz çevirdi ve şöyle dedi: “- Bu, bir sihirbaz, yahud bir mecnundur.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O bütün kuvvetiyle tersine gitti: sâhir veya mecnun, dedi
- Fizilal-il Kuran: Fir´avn ordusuyla birlikte yüz çevirmiş ve «Musa, ya bir büyücü ya da bir delidir» dedi.
- Hasan Basri Çantay: O, ordusiyle birlikde (îmandan) yüz çevimiş, (onun hakkında) «Ya bir sihirbazdır, yahud bir mecnundur» demişdi.
- İbni Kesir: O, erkanı ile birlikte yüz çevirmiş; ya bir büyücü, ya da bir delidir, demişti.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (Fir´avun) Hemen bütün kuvvetiyle yüz çevirdi ve dedi ki: «Bir sihir edici veya bir delidir.»
- Tefhim-ul Kuran: Fakat o, ´bütün kişisel ve askeri gücüyle´ yüz çevirdi ve: «(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir» dedi.
Resim yüklenemedi.