Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَصَادِقٌ
İnnemâ tûadûne le sâdikûn.
(1-6) Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- gerçekten
- إِنَّمَا
- size va’dedilen
- تُوعَدُونَ
- و ع د
- mutlaka doğrudur
- لَصَادِقٌ
- ص د ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (1-6) Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.
- Diyanet Vakfı: (1-6) Tozdurup savuranlara, yükünü yüklenenlere, kolayca süzülenlere, işi ayıranlara andolsun ki, size vâdedilen, kesinlikle doğrudur ve ceza mutlaka vuku bulacaktır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): muhakkak o size va´dolunan mutlaka doğrudur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: O size vaad edilen elbette doğrudur.
- Ali Fikri Yavuz: Muhakkak size vaad olunanlar bir gerçektir;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ki muhakkak o size va´d olunan her halde doğrudur
- Fizilal-il Kuran: Size va´dedilen, mutlaka doğrudur.
- Hasan Basri Çantay: şübhesiz ki size va´d olunan (şeylerin hepsi) elbette doğrudur.
- İbni Kesir: Muhakkak size vaadolunan elbette doğrudur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Size vaadolunan, şüphe yok ki, elbette doğrudur.
- Tefhim-ul Kuran: Size va´dedilmekte olan, hiç tartışmasız doğrudur.
Resim yüklenemedi.