Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ فَمَآ أَنتَ بِمَلُومٍ
Fe tevelle anhum fe mâ ente bi melûm(melûme).
Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yüz çevir
- فَتَوَلَّ
- و ل ي
- onlardan
- عَنْهُمْ
- değilsin
- فَمَا
- sen
- أَنْتَ
- kınanacak
- بِمَلُومٍ
- ل و م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
- Diyanet Vakfı: Artık onlara aldırma. (Davete uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onun için onlardan yüz çevir, artık sen kınanacak değilsin!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ey Muhammed! Sen onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin.
- Ali Fikri Yavuz: Onun için, onlardan yüz çevir; artık (tebliğ vazifeni yaptın ve bizim katımızda) kınanacak değilsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onun için onlardan yüz çevir, artık sen levm olunacak değilsin
- Fizilal-il Kuran: Onlardan yüz çevir, sen kınanacak değilsin.
- Hasan Basri Çantay: O halde (Habîbim) onlardan yüz çevir. Artık sen, kınanacak (mes´ûl olacak) değilsin.
- İbni Kesir: Onlardan yüz çevir. Artık sen, kınanacak değilsin.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şimdi onlardan yüz çevir, artık sen kınanılacak değilsin.
- Tefhim-ul Kuran: Öyleyse sen, onlardan yüz çevir; artık sen, kınanacak değilsin.
Resim yüklenemedi.