Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلْحُبُكِ
Ves semâi zâtil hubuki.
(7-8) Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkili sözler söylüyorsunuz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- göğe andolsun ki
- وَالسَّمَاءِ
- س م و
- bulunan
- ذَاتِ
- yolları (yörüngeleri)
- الْحُبُكِ
- ح ب ك
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (7-8) Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkili sözler söylüyorsunuz.
- Diyanet Vakfı: (7-9) İçinde yörüngeleri olan göğe andolsun ki siz çelişkili sözler söylüyorsunuz. Ondan (Kur´an´dan veya imandan) dönen döndürülür (engellenmez).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O düzgün yollara sahip göğe yemin ederim ki,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yollara sahip göğe andolsun ki,
- Ali Fikri Yavuz: O (yıldızlara ait) güzel yollara sahib sema hakkı için ki:
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O düzgün hâreli Semaya kasem ederim
- Fizilal-il Kuran: Yolları bulunan göğe andolsun ki.
- Hasan Basri Çantay: O haareli yollara saahib gök hakkı için,
- İbni Kesir: Hareli yollara sahip olan göğe andolsun ki;
- Ömer Nasuhi Bilmen: (7-8) Muhtelif yolları hâvi olan gök hakkı için. Şüphe yok ki, siz muhtelif bir söz içinde bulunmaktasınız.
- Tefhim-ul Kuran: ´Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış´ göğe andolsun;
Resim yüklenemedi.