Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّكُمْ لَفِى قَوْلٍ مُّخْتَلِفٍ
İnnekum le fî kavlin muhtelifin.
(7-8) Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkili sözler söylüyorsunuz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette siz
- إِنَّكُمْ
- içindesiniz
- لَفِي
- söz(ler)
- قَوْلٍ
- ق و ل
- çeşitli
- مُخْتَلِفٍ
- خ ل ف
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (7-8) Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkili sözler söylüyorsunuz.
- Diyanet Vakfı: (7-9) İçinde yörüngeleri olan göğe andolsun ki siz çelişkili sözler söylüyorsunuz. Ondan (Kur´an´dan veya imandan) dönen döndürülür (engellenmez).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): siz pek çelişkili bir söz içindesiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Siz elbette çelişkili sözler içindesiniz.
- Ali Fikri Yavuz: Muhakkak siz, (peygamber hakkında kâhin demekle) ihtilâflı bir sözde bulunuyorsunuz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ki siz pek muhtelif bir kavl içinde bulunuyorsunuz
- Fizilal-il Kuran: Ey inkarcılar, siz, şüphesiz çeşitli görüştesiniz.
- Hasan Basri Çantay: hakıykat, siz kat´î ihtilâfa düşen bir söz içindesinizdir.
- İbni Kesir: Muhakkak siz, ihtilaflı bir sözdesiniz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (7-8) Muhtelif yolları hâvi olan gök hakkı için. Şüphe yok ki, siz muhtelif bir söz içinde bulunmaktasınız.
- Tefhim-ul Kuran: Siz, gerçekten birbirini tutmaz bir söz (çelişkili ve aykırı görüşler) içindesiniz.
Resim yüklenemedi.