Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَفَنَضْرِبُ عَنكُمُ ٱلذِّكْرَ صَفْحًا أَن كُنتُمْ قَوْمًا مُّسْرِفِينَ
E fe nadribu ankumuz zikre safhan en kuntum kavmen musrifîn(musrifîne).
Haddi aşan bir topluluk oldunuz, diye vazgeçip Zikir’le (Kur’an’la) sizi uyarmaktan geri mi duralım?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bırakalım mı?
- أَفَنَضْرِبُ
- ض ر ب
- sizi
- عَنْكُمُ
- uyarmaktan
- الذِّكْرَ
- ذ ك ر
- vazgeçip
- صَفْحًا
- ص ف ح
- diye
- أَنْ
- oldunuz
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- bir kavim
- قَوْمًا
- ق و م
- aşırı giden
- مُسْرِفِينَ
- س ر ف
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Haddi aşan bir topluluk oldunuz, diye vazgeçip Zikir’le (Kur’an’la) sizi uyarmaktan geri mi duralım?
- Diyanet Vakfı: Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur´an´la uyarmaktan vaz mı geçelim?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Siz haddi aşan bir kavim olduğunuz için, şimdi sizden o öğüdü bertaraf mı edeceğiz (bir kenara mı atacağız).
- Elmalılı Hamdi Yazır: Siz haddi aşan bir kavim oldunuz diye Kur´an´ı size göndermekten vaz mı geçelim?
- Ali Fikri Yavuz: Siz (ey Mekke halkı) haddi aşan bir kavim oldunuz diye, sizden o öğüdü kaldıracak mıyız?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Siz müsrif bir kavm olduğunuz için şimdi sizden o öğüdü bertaraf mı edeceğiz?
- Fizilal-il Kuran: Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur´an´la uyarmaktan vaz mı geçelim?
- Hasan Basri Çantay: Siz haddi aşan bir kavmsinizdir diye artık o Kur´ânı sizden (uzaklaşdırıb, inzalinde) vaz geçib bırakı mı verelim?
- İbni Kesir: Haddi aşan bir kavimsiniz diye, sizi o Kur´an´la uyarmaktan vaz mı geçelim?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Eğer siz müsrifler olan bir kavim oldu iseniz, sizden Kur´an´ı vazgeçip bertaraf eder miyiz?
- Tefhim-ul Kuran: Siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz diye, şimdi o zikri (öğüt ve hatırlatma dolu Kur´an´ı) sizden (uzaklaştırıp) bir yana mı bırakalım?
Resim yüklenemedi.