Your browser doesn’t support HTML5 audio
هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا ٱلسَّاعَةَ أَن تَأْتِيَهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Hel yenzurûne illes sâate en te’tiyehum bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).
Onlar (bu tavırlarıyla) ancak, kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, hâlbuki bunun farkında değillerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- -mı?
- هَلْ
- bekliyorlar
- يَنْظُرُونَ
- ن ظ ر
- başkasını-
- إِلَّا
- sa’atin
- السَّاعَةَ
- س و ع
- أَنْ
- başlarına gelmesinden
- تَأْتِيَهُمْ
- ا ت ي
- ansızın
- بَغْتَةً
- ب غ ت
- ve onlar
- وَهُمْ
- hiç
- لَا
- farkında değillerken
- يَشْعُرُونَ
- ش ع ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar (bu tavırlarıyla) ancak, kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, hâlbuki bunun farkında değillerdir.
- Diyanet Vakfı: Onlar farkında değillerken kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Hep kıyamete, hiç farkında değillerken onun ansızın başlarına gelivermesine bakıyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar kendileri farkına varmadan ansızın kıyâmetin başlarına gelmesini mi bekliyorlar?
- Ali Fikri Yavuz: Onlar farkında değillerken ansızın başlarına gelsin diye, hep o kıyametin kopmasını bekliyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hep o saate, hiç farkında değillerken ansızın onun başlarına gelivermesine bakıyorlar
- Fizilal-il Kuran: Onlar illa o saatin kendilerinin hiç farkında olmadıkları bir sırada, ansızın başlarına gelmesini mi bekliyorlar?
- Hasan Basri Çantay: Onlar, kendileri farkında olmayarak, (başlarına) gelecek o sâatden başkasını mı gözetliyorlar?
- İbni Kesir: Onlar, farkında değillerken kendilerine ansızın o saatın gelmesini mi bekliyorlar?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlar, kendilerine farkında olmadıkları halde ansızın gelecek olan o saatten başkasını mı gözlüyorlar?
- Tefhim-ul Kuran: Onlar, hiç şuurunda değilken kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet saatinden başkasını mı gözlüyorlar?
Resim yüklenemedi.