Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَسِيقَ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ رَبَّهُمْ إِلَى ٱلْجَنَّةِ زُمَرًا ۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوهَا وَفُتِحَتْ أَبْوَٰبُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا سَلَٰمٌ عَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَٱدْخُلُوهَا خَٰلِدِينَ
Vesîkallezînettekav rabbehum ilel cenneti zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ ve futihat ebvâbuhâ ve kâle lehum hazenetuhâ selâmun aleykum tıbtum fedhulûhâ hâlidîn(hâlidîne).
Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: “Size selâm olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi ebedî kalmak üzere buraya girin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve sevk edilirler
- وَسِيقَ
- س و ق
- kimseler
- الَّذِينَ
- korunan(lar)
- اتَّقَوْا
- و ق ي
- Rablerinin (azabından)
- رَبَّهُمْ
- ر ب ب
- إِلَى
- cennete
- الْجَنَّةِ
- ج ن ن
- bölük bölük
- زُمَرًا
- ز م ر
- nihayet
- حَتَّىٰ
- zaman
- إِذَا
- geldikleri
- جَاءُوهَا
- ج ي ا
- ve açılır
- وَفُتِحَتْ
- ف ت ح
- onun kapıları
- أَبْوَابُهَا
- ب و ب
- ve derler
- وَقَالَ
- ق و ل
- onlara
- لَهُمْ
- onun bekçileri
- خَزَنَتُهَا
- خ ز ن
- selam
- سَلَامٌ
- س ل م
- size
- عَلَيْكُمْ
- (ne) hoşsunuz
- طِبْتُمْ
- ط ي ب
- buraya girin
- فَادْخُلُوهَا
- د خ ل
- ebedi kalmak üzere
- خَالِدِينَ
- خ ل د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: “Size selâm olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi ebedî kalmak üzere buraya girin.”
- Diyanet Vakfı: Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Rablerinden korkan takva sahipleri de bölük bölük cennete sevkedilmektedir. Nihayet oraya vardıkları ve kapıları açıldığı zamar bekçileri onlara: «Selam sizlere, ne hoşsunuz! Haydi gidin oraya, sonsuza dek kalmak üzere!» diye selama duracaklar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir. Nihayet oraya vardıkları zaman kapıları açılır ve bekçileri onlara: «Selâm sizlere, ne hoşsunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!» derler.
- Ali Fikri Yavuz: Rablerine itaat edenler de bölük bölük cennete gönderilir. Nihayet oraya varıb cennetin kapıları açılınca, bekçileri şöyle derler: “ - (Her türlü kederden) selâmet size! (Günah kirinden) tertemizsiniz? Artık ebedî olarak kalmak üzere girin oraya.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Rablarına korunmuş olan müttekîler de zümre zümre Cennete sevk olunmaktadır, nihayet ona vardıkları ve kapıları açılıp bekçileri onlara «selâm sizlere ne hoşsunuz! Haydin girin onlara ebediyyen kalmak üzere» diye selâm durdukları
- Fizilal-il Kuran: Rabb´lerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler. Oraya varıp kapılar açıldığında, bekçileri onlara, «Selâm size, hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin» derler.
- Hasan Basri Çantay: Rablerinden korkanlar ise (i´zâz ve ikram ile) fevc feve cennete sevk edildi. Nihayet oraya varıb kapıları açılınca (cennetin) bekçileri (şöyle) dedi (ler): «Selâm (ve selâmet) size! Tertemiz geldiniz! Artık ebedî kalmak üzere girin buraya».
- İbni Kesir: Rabblarından sakınanlar ise fevc fevc cennete götürüldüler. Oraya varıp da kapıları açılınca, bekçileri onlara dediler ki: Selam olsun size. Hoş geldiniz. Temelli olarak girin buraya.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve Rablerinden korkmuş olanlar da cennete zümre zümre sevkedildi. Vaktâ ki ona geldiler ve kapıları açıldı ve onlara bekçileri dedi ki: «Selâmün aleyküm, tertemiz bulundunuz. Artık bunlara ebedîyyen kalıcılar olmak üzere giriniz.»
- Tefhim-ul Kuran: Rablerinden korkup sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, onun kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: «Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin.»
Resim yüklenemedi.