Beled Suresi Türkçe Meali
Beled 1:
(1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
Beled 2:
(1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
Beled 3:
(1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
Beled 4:
(1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
Beled 5:
İnsanoğlu, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
Beled 6:
“Yığınla mal harcadım” diyor.
Beled 7:
Kendisini kimsenin görmediğini mi sanıyor?
Beled 8:
(8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi?
Beled 9:
(8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi?
Beled 10:
(8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi?
Beled 11:
Fakat o, sarp yokuşa atılmadı.
Beled 12:
Sarp yokuşun ne olduğunu sen ne bileceksin?
Beled 13:
O tutsak bir boynu çözmek (köle azat etmek)tir.
Beled 14:
(14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Beled 15:
(14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Beled 16:
(14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Beled 17:
(17-18) Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir.
Beled 18:
(17-18) Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir.
Beled 19:
Âyetlerimizi inkâr edenler ise; kötülüğe batmış kimselerdir.
Beled 20:
Üzerlerinde etrafı sımsıkı kapatılmış bir ateş vardır.
Sistemli Evden Eve Taşımacılık
Wholesale B2B Marketplaces