Nûh 1:
Şüphesiz biz Nûh’u, kavmine, “Kendilerine elem dolu bir azap gelmeden önce kavmini uyar” diye peygamber olarak gönderdik.
Nûh 2:
Nûh, şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Nûh 3:
(3-4) “Allah’a ibadet edin. O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah’ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz.”
Nûh 4:
(3-4) “Allah’a ibadet edin. O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah’ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz.”
Nûh 5:
Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Gerçekten ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim.”
Nûh 6:
Fakat benim davetim ancak onların kaçışını artırdı.”
Nûh 7:
“Kuşkusuz sen onları bağışlayasın diye kendilerini her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, inanmamakta direndiler ve büyük bir kibir gösterdiler.”
Nûh 8:
“Sonra ben onları açık açık davet ettim.”
Nûh 9:
“Sonra, onlarla hem açıktan açığa, hem de gizli gizli konuştum.”
Nûh 10:
“Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü O, çok bağışlayıcıdır.’
Nûh 11:
‘(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.’
Nûh 12:
‘Sizi mallarla, oğullarla desteklesin ve sizin için bahçeler var etsin, sizin için ırmaklar var etsin.’
Nûh 13:
‘Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?’
Nûh 14:
‘Hâlbuki, O, sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.’
Nûh 15:
‘Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?’
Nûh 16:
‘Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?’
Nûh 17:
‘Allah, sizi (babanız Âdem’i) yerden (bitki bitirir gibi) bitirdi (yarattı.)’
Nûh 18:
‘Sonra sizi yine oraya döndürecek ve kesinlikle sizi (yeniden) çıkaracaktır.’
Nûh 19:
(19-20) ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.”
Nûh 20:
(19-20) ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.”
Nûh 21:
Nûh, dedi ki: “Rabbim! Gerçekten onlar bana karşı geldiler, malı ve çocuğu ancak kendi hüsranını artıran kimselere uydular.”
Nûh 22:
“Bunlar da, çok büyük bir tuzak kurdular.”
Nûh 23:
“Şöyle dediler: ‘Sakın ilâhlarınızı bırakmayın. Hele hele Vedd’i, Süvâ’ı, Yeğûs’u, Ye’ûk’u ve Nesr’i hiç bırakmayın.”
Nûh 24:
“Onlar gerçekten birçoklarını saptırdılar. (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin sadece sapıklıklarını artır.”
Nûh 25:
Hataları (küfür ve isyanları) yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah’tan başka yardımcılar bulamadılar.
Nûh 26:
Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma!”
Nûh 27:
“Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; sadece ahlâksız ve kâfir kimseler yetiştirirler.”
Nûh 28:
“Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır.”
Sistemli Evden Eve Taşımacılık
Wholesale B2B Marketplaces