Duhan Suresi Türkçe Meali
Duhan 1:
Hâ Mîm.
Duhan 2:
(2-3) Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.
Duhan 3:
(2-3) Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.
Duhan 4:
(4-7) Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Duhan 5:
(4-7) Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Duhan 6:
(4-7) Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Duhan 7:
(4-7) Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Duhan 8:
O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Yaşatır, öldürür. O, sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.
Duhan 9:
Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.
Duhan 10:
Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
Duhan 11:
(O duman) insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır.
Duhan 12:
İnsanlar, “Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz” derler.
Duhan 13:
Nerede onlarda öğüt almak?! Oysa kendilerine (gerçeği) açıklayan bir peygamber gelmişti.
Duhan 14:
Sonra ondan yüz çevirdiler ve “Bu bir öğretilmiş, bu bir deli!” dediler.
Duhan 15:
Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski hâlinize döneceksiniz.
Duhan 16:
Onları o en şiddetli yakalayışla yakalayacağımız günü hatırla. Şüphesiz biz öcümüzü alırız.
Duhan 17:
Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Mûsâ) gelmişti.
Duhan 18:
O, şöyle demişti: “Allah’ın kullarını (esaret altındaki İsrailoğullarını) bana teslim edin. Çünkü ben güvenilir bir peygamberim.”
Duhan 19:
“Allah’a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil (mucize) getiriyorum.”
Duhan 20:
“Şüphesiz ki ben, beni taşlamanızdan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığındım.”
Duhan 21:
“Bana inanmadınızsa benden uzak durun.”
Duhan 22:
Sonra Mûsâ, Rabbine, “Bunlar günahkâr bir toplumdur” diye seslendi.
Duhan 23:
Allah da şöyle dedi: “O hâlde kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz.”
Duhan 24:
“Denizi açık hâlde bırak.” Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
Duhan 25:
Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.
Duhan 26:
Nice ekinler, nice güzel konaklar!
Duhan 27:
Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler!
Duhan 28:
İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.
Duhan 29:
Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.
Duhan 30:
(30-31) Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.
Duhan 31:
(30-31) Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.
Duhan 32:
Andolsun, onları, bir bilgi üzerine (dönemlerinde) âlemlere üstün kıldık.
Duhan 33:
Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan mûcizeler verdik.
Duhan 34:
(34-35) Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: “İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz.”
Duhan 35:
(34-35) Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: “İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz.”
Duhan 36:
“Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin.”
Duhan 37:
Bunlar mı daha hayırlı, yoksa Tübba’ kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları helâk ettik. Çünkü onlar suçlu kimselerdi.
Duhan 38:
Biz, gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, eğlenmek için yaratmadık.
Duhan 39:
Biz onları ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık. Ama onların çoğu bilmiyorlar.
Duhan 40:
Şüphesiz, hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı zamandır.
Duhan 41:
O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez.
Duhan 42:
Yalnız, Allah’ın yardım ettiği kimseler bunların dışındadır. Şüphesiz O, mutlak güç sahibidir, çok merhamet edendir.
Duhan 43:
(43-44) Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir.
Duhan 44:
(43-44) Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir.
Duhan 45:
(45-46) O, maden eriyiği gibidir. Kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar.
Duhan 46:
(45-46) O, maden eriyiği gibidir. Kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar.
Duhan 47:
(Allah, görevli meleklere şöyle der:) “Tutun onu, cehennemin ortasına sürükleyin.”
Duhan 48:
“Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”
Duhan 49:
(Deyin ki:) “Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin!?”
Duhan 50:
“İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir!”
Duhan 51:
Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise güvenli bir yerdedirler.
Duhan 52:
Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
Duhan 53:
İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyinerek karşılıklı otururlar.
Duhan 54:
İşte böyle. Ayrıca onları iri siyah gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
Duhan 55:
Orada güven içinde her türlü meyveyi isterler.
Duhan 56:
Orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah, onları cehennem azabından korumuştur.
Duhan 57:
Bunlar, Rabbinden bir lütuf olarak verilmiştir. İşte bu büyük başarıdır.
Duhan 58:
(Ey Muhammed!) Biz Onu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.
Duhan 59:
Artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Sistemli Evden Eve Taşımacılık
Wholesale B2B Marketplaces