Fecr 13:
Onun için rabbin de üzerlerine bir azab kamçısı yağdırıverdi.
Fecr 14:
Şüphesiz ki Rabbin, (kullarının bütün yaptıklarını görüb) gözetleyendir.
Fecr 15:
Fakat insan, (dünya nimetlerini arar gözetir. Onun için) her ne zaman Rabbi, onu, (zenginlik ve genişlikle) imtihan edib de ona ikram eyler, nimetler verirse; o vakit: “- Rabbim bana ikram etti.” der.
Fecr 16:
Amma her ne zaman, onu imtihan edib de rızkını kendisine daraltırsa; o vakit de: “- Rabbim bana ihanet etti.” der.
Fecr 17:
Hayır, (iyilik zenginlikle, ihanet fakirlikle değildir. İyilik ve fenalık, itaat ve isyan iledir). Doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz, (miras hakkını vermezsiniz).
Fecr 18:
Miskini de yedirmeğe birbirinizi teşvik etmezsiniz.
Fecr 19:
Mirası, helâl - haram ayırmaksızın habire yersiniz.
Fecr 21:
Hayır, (bunların hiç biri uygun değildir). Ne zaman ki arz, çarpıla çarpıla toz duman edilir,
Fecr 22:
Rabbinin emri gelib melekler saf saf dizilir;
Fecr 23:
Cehennem de o gün getirilib ortaya konur; o gün (kâfir) insan düşünür, fakat o düşünüb (gerçeği) anlamaktan ona ne fayda? (Artık düşünmek ona hiç bir fayda sağlayamaz).
Fecr 24:
(O, şöyle) der: “- Ah, ne olurdu! Keşke ben (ebedî olan ahiret) hayatım için, önceden (fani dünyada) salih ameller yapmış olsaydım.”
Fecr 25:
Artık o gün, Allah’ın ettiği azabı kimse edemez;
Fecr 27:
(Sonra Allah, mümin kimseye şöyle buyurur): “- Ey (imanda sebat gösteren, Allah’ı anmakla huzura kavuşan) itaatkâr nefis!
Fecr 28:
Dön Rabbine, (cennette sana hazırladığı nimetlere); sen O’ndan, (sana verdiklerinden ötürü) razı, O’da senden (imanın sebebiyle) razı olarak...