Nebe Suresi Türkçe Meali

  • Nebe  1: (Müşrikler) hangi (büyük) şeyden birbirlerine soruyorlar?
  • Nebe  2: (2-3) O hakkında ayrılığa düşmekte oldukları büyük haberden (öldükten sonra dirilmekten) mi? (Hem bununla alay mı ediyorlar?)
  • Nebe  3: (2-3) O hakkında ayrılığa düşmekte oldukları büyük haberden (öldükten sonra dirilmekten) mi? (Hem bununla alay mı ediyorlar?)
  • Nebe  4: Hayır, (ihtilâfa lüzum yok, iş dedikleri gibi değil). İleride (kıyamet günü, inkârlarının akıbetini) bilecekler.
  • Nebe  5: Hayır hayır, ileride bilecekler.
  • Nebe  6: Biz, yapmadık mı arzı bir döşek,
  • Nebe  7: Dağları da birer kazık?
  • Nebe  8: Sizleri de (erkek-dişi) çift çift yarattık.
  • Nebe  9: Uykunuzu ise, bir dinlenme yaptık.
  • Nebe  10: Geceyi bir örtü yaptık.
  • Nebe  11: Gündüzü ise, geçim vakti kıldık.
  • Nebe  12: Üstünüze, yedi sağlam gök bina ettik.
  • Nebe  13: İçlerinde parıl parıl ışıldayan bir kandil (güneş) astık.
  • Nebe  14: Rüzgârların sıkıştırıp yoğunlaştırdığı bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik;
  • Nebe  15: Onunla çıkaralım diye, daneler, otlar,
  • Nebe  16: Sarmaş dolaş bağlar, bahçeler...
  • Nebe  17: Şüphesiz ki, (haklı ile haksızın ayırd edileceği) o fâsıl günü (kıyamet) muayyen bir vakit olmuştur.
  • Nebe  18: Sûr’a üfürüleceği o gün, (mezarlardan kalkıp mahşere) bölük bölük gelirsiniz.
  • Nebe  19: Bir de, sema açılmış da kapı kapı olmuştur.
  • Nebe  20: Dağlar yürütülmüş de bir serap olmuştur, (yerlerinde yeller esmektedir).
  • Nebe  21: Muhakkak ki cehennem, (melekler tarafından kâfirleri) bir gözetleme yeridir.
  • Nebe  22: Kâfirler için bir dönüş yeridir.
  • Nebe  23: Nice devirler boyunca içinde kalacaklar...
  • Nebe  24: Orada ne bir serinlik tadacaklar ne de içilecek bir şey!
  • Nebe  25: Bir kaynar su ve irin içecekler.
  • Nebe  26: Bir ceza ki, (işledikleri amellere) uygun...
  • Nebe  27: Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,
  • Nebe  28: Âyetlerimizi de alabildiklerine yalanlamışlardı.
  • Nebe  29: Biz ise, her şeyi (Levh-i Mahfûz’da) yazıp tesbit ettik.
  • Nebe  30: (O kâfirlere şöyle denilir): Şimdi tadın, artık size azap artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz.
  • Nebe  31: Şüphesiz takva sahiblerine (her türlü kederden) kurtuluş (cennet) var.
  • Nebe  32: Bahçeler var, üzümler var;
  • Nebe  33: Aynı yaşta tomurcuk sîneliler,
  • Nebe  34: Hem dolgun kadehler var...
  • Nebe  35: Orada ne boş bir lâf işitilir, ne de bir yalan...
  • Nebe  36: (Bu, takva sahiplerinin işledikleri güzel amellere) bir karşılık ki, Rabbinden, bir ihsandır; yeter mi yeter...
  • Nebe  37: O, göklerle yerin ve bütün aralarındakilerin Rabbidir; Rahmân’dır: O’na hiç bir sözde (ve itirazda) bulunamazlar.
  • Nebe  38: O gün Cebrâil ve melekler saf halinde duracaklar. Rahmân’ın, kendisine izin verip de doğruyu söylemiş olandan başkaları bir kelime söyliyemiyecekler...
  • Nebe  39: İşte bu kıyamet, çaresiz vuku bulacak gündür. Artık dileyen, Rabbine varacak bir yol edinsin, (iman edip itaatten ayrılmasın).
  • Nebe  40: Çünkü biz, size, (ahirette olacak) yakın bir azabı haber verdik. O gün kişi, ellerinin kazanıp öne (ahirete) gönderdiği amellere bakacak ve kâfir şöyle diyecektir: “- Ah ne olurdu, ben bir toprak olaydım!...”
  • Wholesale B2B Marketplaces

    Vaktin Çağrısı

    Wholesale B2B Marketplaces