أَلَمْ
تَرَ
إِلَى
ٱلَّذِينَ
يَزْعُمُونَ
أَنَّهُمْ
ءَامَنُوا۟
بِمَآ
أُنزِلَ
إِلَيْكَ
وَمَآ
أُنزِلَ
مِن
قَبْلِكَ
يُرِيدُونَ
أَن
يَتَحَاكَمُوٓا۟
إِلَى
ٱلطَّٰغُوتِ
وَقَدْ
أُمِرُوٓا۟
أَن
يَكْفُرُوا۟
بِهِۦ
وَيُرِيدُ
ٱلشَّيْطَٰنُ
أَن
يُضِلَّهُمْ
ضَلَٰلًۢا
بَعِيدًا
Ali Fikri Yavuz:
Sana indirilen Kur’ân’a ve senden önce indirilen kitablara iman ettik, diye boş iddiada bulunanlara bakmaz mısın! O azgın şeytana muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki onu (şeytanı) tanımamakla emrolunmuşlardı. Şeytan ise, onları çok uzak bir sapıklığa düşürmek ister. (Bu âyet-i kerime, bir münafığın, bir Yahudi ile olan dâvasına hakem olarak Hazreti Peygamberi değil de Yahudi sihirbazı azgın şeytan Kâb İbni Eşref’i seçmek istemesi ile ilgili hâdise üzerine nâzil olmuştur. Şöyle ki: Yahudi, Hz. Peygamberin hakem olmasını ısrarla istemesi sonunda Peygambere gitmişler ve Hz. Peygamber de Yahudi lehine hüküm vermiştir. Bundan sonra münafığın arzusu üzerine Hz. Ömer’e gitmişler. Hâdiseyi ve daha önce Hz. Peygamberin verdiği hükmü dinleyen Hz. Ömer: “- Allah’ın ve Peygamberin hükmüne razı olmıyan hakkında hüküm budur”, diyerek kılıcı ile münafık’ın boynunu uçurur. )
Sistemli Evden Eve Taşımacılık