وَلَا
تَنفَعُ
ٱلشَّفَٰعَةُ
عِندَهُۥٓ
إِلَّا
لِمَنْ
أَذِنَ
لَهُۥ
ۚ
حَتَّىٰٓ
إِذَا
فُزِّعَ
عَن
قُلُوبِهِمْ
قَالُوا۟
مَاذَا
قَالَ
رَبُّكُمْ
ۖ
قَالُوا۟
ٱلْحَقَّ
ۖ
وَهُوَ
ٱلْعَلِىُّ
ٱلْكَبِيرُ
Ali Fikri Yavuz:
Allah katında, (ahirette Allah’ın) kendisine izin verdiği kimseden başkasının şefaatı fayda vermez. Nihayet (şefaat edenle şefaat olunanların) kalblerinden (şefaata izin verilmekle) korku giderildiği zaman: “- Rabbiniz (şefaat hakkında) ne buyurdu?” derler. Şefaat edecekler de: “- Allah hakkı söyledi, (razı olduğu kimseler için şefaata izin verdi)” derler. O her şeyden yücedir, her şeyden büyüktür.