Hicr 8:
Biz o Melâikeyi ancak hakkile indiririz ve o vakıt onlara göz açtırılmaz
Hicr 9:
Şüphe yok o zikri biz indirdik biz, her halde biz onu muhafaza da edeceğiz
Hicr 10:
Celâlim hakkı için senden önce evvelkilerin şîaları içinde de Resuller gönderdik
Hicr 11:
Ve onlara hiç bir Resul gelmiyordu ki onunla istihza eder olmasınlar
Hicr 12:
Biz ona mücrimlerin kalblerinde böyle bir sülûk veririz
Hicr 13:
Ona iyman etmezler, halbuki önlerinde evvelkilerin sünneti geçmiştir
Hicr 14:
(14-15) Üzerlerine Semadan bir kapı açsak da orada urûc ediyor olsalar, diyeceklerdi ki her halde gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyüye tutulmuş bir kavmiz.
Hicr 15:
(14-15) Üzerlerine Semadan bir kapı açsak da orada urûc ediyor olsalar, diyeceklerdi ki her halde gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyüye tutulmuş bir kavmiz.
Hicr 16:
Şanım hakkı için biz Semâda burclar yaptık ve onu ehli nazar için tezyin eyledik
Hicr 17:
Hem onu her «şeytanirracîm» den hıfz ettik.
Hicr 18:
Ancak kulak hırsızlığı eden olur, onu da parlak bir şihab ta´kıb etmektedir
Hicr 19:
Arzı meddettik ve ona ağır baskılar bıraktık ve onda mevzun her şeyden bitirdik,
Hicr 20:
hem sizin için, hem sizin razikı olmadığınız kimseler için onda geçimlikler husule getirdik
Hicr 21:
Hiç bir şey yoktur ki bizim yanımızda hazineleri olmasın, fakat biz, onu ancak ma´lüm bir mıkdar ile indiririz
Hicr 22:
Bir de aşılayıcı rüzgârlar gönderdik de Semâdan bir kadrile bir su indirip sizi onunla suvardık, onu hazînelerde tutan siz değilsiniz
Hicr 23:
Her halde biz, mutlak hem bir hayat veririz hem öldürürüz, hepsine vâris de biziz
Hicr 24:
Kasem olsun ki içinizden öne geçmek istiyenler de ma´lûmumuz, geri kalmak istiyenler de ma´lûmumuz
Hicr 25:
Ve hakıkat rabbın o, onları hep haşredecek, hakıkat o, hakîmdir, alîmdir
Hicr 26:
Filhakika biz insanı bir «salsâl» den, mesnun bir balçıktan yarattık
Hicr 27:
Cann, onu da bundan evvel «narissemum»dan yaratmıştık
Hicr 28:
Ve düşün o vaktı ki Rabbın Melâikeye: ben, demişti: salsâlden, mesnun bir balçıktan bir beşer halkedeceğim.
Hicr 29:
Binaenaleyh onu tesviye ettiğim ve içine ruhumdan nefheylediğim vakıt derhal onun için secdeye kapanın
Hicr 30:
Onun üzerine Melâike, hepsi toptan secde ettiler
Hicr 31:
ancak İblîs secde edenlerle beraber olmaktan ibâ eyledi
Hicr 32:
Ya İblis, dedi: sen neye secde edenlerle beraber olmadın?
Hicr 33:
Benim, dedi: bir salsâlden, bir mesnun balçıktan yarattığın bir beşere secde etmem kabil değildir
Hicr 34:
O halde, dedi: çık oradan çünkü sen racîmsin
Hicr 35:
Ve bu lâ´net ceza gününe kadar üzerindedir
Hicr 36:
Rabbım! dedi, öyle ise bana onların ba´s olunacakları güne kadar mühlet ver
Hicr 37:
(37-38) Haydi dedi: sen vakti ma´lûm gününe kadar mühlet verilenlerdensin
Hicr 38:
(37-38) Haydi dedi: sen vakti ma´lûm gününe kadar mühlet verilenlerdensin
Hicr 39:
Rabbım, dedi: beni azdırmana kasem ederim ki her halde ben onlar için Arzda tezyinat yapacağım ve hepsini iğvâ edeceğim
Hicr 40:
Ancak içlerinden ıhlâs verilen kulların müstesnâ
Hicr 41:
Bu, dedi: bir câdde «teahhüd ederim» dosdoğru
Hicr 42:
Hakıkat o kullarım, senin onlar üzerine bir sultan yoktur, ancak azgınlardan sana uyanlar başka
Hicr 43:
Elbet bunların da hepsinin mevıdleri şüphesiz Cehennem
Hicr 44:
Onun yedi kapısı vardır, her kapıya onlardan bir cüz´i maksum
Hicr 45:
Elbette müttekıyler, Cennetler, pınarlar içinde