يَكَادُ
ٱلْبَرْقُ
يَخْطَفُ
أَبْصَٰرَهُمْ
ۖ
كُلَّمَآ
أَضَآءَ
لَهُم
مَّشَوْا۟
فِيهِ
وَإِذَآ
أَظْلَمَ
عَلَيْهِمْ
قَامُوا۟
ۚ
وَلَوْ
شَآءَ
ٱللَّهُ
لَذَهَبَ
بِسَمْعِهِمْ
وَأَبْصَٰرِهِمْ
ۚ
إِنَّ
ٱللَّهَ
عَلَىٰ
كُلِّ
شَىْءٍ
قَدِيرٌ
Ali Fikri Yavuz:
O şimşek, neredeyse gözlerini kapıp alıverecek; onları aydınlatınca da ışığı altında yürürler ve karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, onların işitme ve görme duyularını da giderirdi. Şüphesiz ki Allah, her şeye kâdirdir. (Nerdeyse Kur’an’ın hidayet nuru gözlerini alacak... Kur’anı Kerimin “İslâmın” bahşettiği ganimet ve nimetlerini gördükçe, emniyet içerisinde yürürler. Fakat cihâd ve İslâmın yüklediği vazifelerle karşılaştıkları zaman, karanlıkta dikilip kalanların hâli gibi, geri dururlar. Allah dileseydi, onların mânevi duygularını yok ettiği gibi, mâddi duygularını da gideriverdi.)
Wholesale B2B Marketplaces