Ali Fikri Yavuz: Nûr  Suresi 40. Ayet Meali

  • أَوْ
  • كَظُلُمَٰتٍ
  • فِى
  • بَحْرٍ
  • لُّجِّىٍّ
  • يَغْشَىٰهُ
  • مَوْجٌ
  • مِّن
  • فَوْقِهِۦ
  • مَوْجٌ
  • مِّن
  • فَوْقِهِۦ
  • سَحَابٌ
  • ۚ
  • ظُلُمَٰتٌۢ
  • بَعْضُهَا
  • فَوْقَ
  • بَعْضٍ
  • إِذَآ
  • أَخْرَجَ
  • يَدَهُۥ
  • لَمْ
  • يَكَدْ
  • يَرَىٰهَا
  • ۗ
  • وَمَن
  • لَّمْ
  • يَجْعَلِ
  • ٱللَّهُ
  • لَهُۥ
  • نُورًا
  • فَمَا
  • لَهُۥ
  • مِن
  • نُّورٍ
  • Ali Fikri Yavuz: Yahud (kâfirlerin amelleri, fesad ve boşuna oluş bakımından) derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. O denizi bir dalga bürüyor; üstünden bir dalga daha. (Gökte de yıldızları kaplayan) bulut var. Bunlar birbiri üstüne yığılmış karanlıklardır ki, kendisi elini çıkarsa, onu göremiyecek kadar... (İşte kâfirlerin amelleri de, hiç bir işe yaramıyan ve fayda temin etmiyen bu karanlıklar gibidir. Kâfir, kalbindeki koyu karanlık sebebiyle hakkı göremez ve hidayete eremez). Allah, kime hidayet yaratmazsa, artık onun için hiç bir nur yoktur.
  • Meallere göre Nûr Suresi 40. Ayet
  • Tüm Mealler: Nûr  40
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Nûr  40
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Nûr  40
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Nûr  40
  • Ali Fikri Yavuz: Nûr  40
  • Diyanet Vakfi: Nûr  40
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sade): Nûr  40
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sade 2): Nûr  40
  • Fizilal-il Kuran: Nûr  40
  • Hasan Basri Çantay: Nûr  40
  • İbni Kesir: Nûr  40
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Nûr  40
  • Tefhim-ul Kuran: Nûr  40
  • Kuran Yolu: Nûr  40
  • 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

    Sistemli Evden Eve Taşımacılık

    Vaktin Çağrısı

    Wholesale B2B Marketplaces