فَهَزَمُوهُم
بِإِذْنِ
ٱللَّهِ
وَقَتَلَ
دَاوُۥدُ
جَالُوتَ
وَءَاتَىٰهُ
ٱللَّهُ
ٱلْمُلْكَ
وَٱلْحِكْمَةَ
وَعَلَّمَهُۥ
مِمَّا
يَشَآءُ
ۗ
وَلَوْلَا
دَفْعُ
ٱللَّهِ
ٱلنَّاسَ
بَعْضَهُم
بِبَعْضٍ
لَّفَسَدَتِ
ٱلْأَرْضُ
وَلَٰكِنَّ
ٱللَّهَ
ذُو
فَضْلٍ
عَلَى
ٱلْعَٰلَمِينَ
Hasan Basri Çantay:
Derken (düşmanla karşılaşır karşılaşmaz) Allahın izniyle onları (düşmanlarını) bozguna uğratdılar (Mü´minlerin arasında bulunan) Dâvud da Câlutu öldürdü. Allah da ona (Eşmuîlin ve Taalutun vefatından sonra, bir arada) saltanat ve hikmeti (peygamberliği) verdi ve daha dilemekde olduğundan da ba´zı şeyler öğretdi. Eğer Allah insanların bir kısmını diğer bir kısmı ile önleyib savmasaydı yer (yüzü) muhakkak fesada uğrardı. Fakat Allah, âlemlere karşı büyük fazi (-u inayet) saahibidir.