Mutaffifîn 11:
O kimseler ki, ceza gününü tekzîp ediverirler.
Mutaffifîn 12:
Halbuki O´nu, haddi aşan, günahkâr olan her bir kimseden başkası tekzîp etmez.
Mutaffifîn 13:
Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.
Mutaffifîn 14:
Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır.
Mutaffifîn 15:
Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.
Mutaffifîn 16:
Sonra muhakkak ki, onlar, o alevli cehenneme gireceklerdir.
Mutaffifîn 17:
Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»
Mutaffifîn 18:
Hakkâ ki sâlih kulların kitabı elbette ki İlliyîn´dedir.
Mutaffifîn 19:
(19-20) İlliyîn´in ne olduğunu sana ne şey bildirdi? O, yazılmış bir kitaptır.
Mutaffifîn 20:
(19-20) İlliyîn´in ne olduğunu sana ne şey bildirdi? O, yazılmış bir kitaptır.
Mutaffifîn 21:
Onu mukarrep olanlar, müşahede eder görür.
Mutaffifîn 22:
(22-23) Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.
Mutaffifîn 23:
(22-23) Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.
Mutaffifîn 24:
Onların yüzlerinde o nîmetin güzelliğini görüp anlarsın.
Mutaffifîn 25:
(25-26) Onlar, mühürlü, halis bir şerbetten içirileceklerdir. Onun nihâyeti misktir, artık ziyâde rağbet gösterenler, bunun hakkında rağbet göstersinler.
Mutaffifîn 26:
(25-26) Onlar, mühürlü, halis bir şerbetten içirileceklerdir. Onun nihâyeti misktir, artık ziyâde rağbet gösterenler, bunun hakkında rağbet göstersinler.
Mutaffifîn 27:
(27-28) Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki ondan ancak mukarrep olanlar içerler.
Mutaffifîn 28:
(27-28) Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki ondan ancak mukarrep olanlar içerler.
Mutaffifîn 29:
Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.
Mutaffifîn 30:
Ve onların yanlarından geçer oldukları zaman, birbirlerine karşı göz işareti yaparlardı.
Mutaffifîn 31:
Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi.
Mutaffifîn 32:
Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.»
Mutaffifîn 33:
Halbuki bunlar, onların üzerlerine gözeticiler olarak gönderilmemişlerdi.
Mutaffifîn 34:
Artık o günde de o imân etmiş olanlar, o kâfirlere güleceklerdir.