Hicr 39:
Dedi ki: «Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp saptıracağım.»
Hicr 40:
«Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.»
Hicr 41:
(Allah) Dedi ki: «İşte bu, bana göre dosdoğru olan yoldur.»
Hicr 42:
«Şüphesiz, kışkırtılıp saptırılmışlardan sana uyanlar dışında, senin benim kullarım üzerinde zorlayıcı hiç bir gücün yoktur.»
Hicr 43:
«Ve hiç şüphe yok, onların tümünün buluşma yeri cehennemdir.»
Hicr 44:
Onun yedi kapısı vardır; onlardan her bir kapı için bir grup ayrılmıştır.
Hicr 45:
Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır.
Hicr 62:
(Lut) Dedi ki: «Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz.»
Hicr 63:
«Hayır» dediler, «Biz sana onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik.»
Hicr 64:
«Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz.»
Hicr 65:
«Hemen aileni gecenin bir bölümünde yola çıkar, sen de onların ardından git ve sizden hiç kimse arkasına bakmasın; emrolunduğunuz yere gidin.»
Hicr 66:
Ve onlara şu emri verdik: «Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir.»
Hicr 67:
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.
Hicr 83:
Derken, onları sabah vaktine girdiklerinde, o dayanılmaz çığlık yakalayıverdi.
Hicr 84:
Buna rağmen kazandıkları şeyler, (uğrayacakları sondan kurtarmaya) onlara yetmedi.
Hicr 85:
Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakileri hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran.
Hicr 86:
Çünkü Rabbin, yaratan ve bilenin ta kendisidir.
Hicr 87:
Andolsun, sana çiftlerden yediyi ve büyük Kur´an´ı verdik.
Hicr 88:
Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, mü´minler için de (şefkat) kanatlarını ger.
Hicr 89:
Ve de ki: «Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım.»