Şuarâ 17:
«İsrailoğullarını bizimle birlikte göndermen için (sana geldik).»
Şuarâ 18:
(Gittiler ve Firavun:) Dedi ki: «Biz seni içimizde daha çocukkken yetiştirip büyütmedik mi? Sen ömrünün nice yıllarını aramızda geçirmedin mi?»
Şuarâ 19:
«Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin.»
Şuarâ 20:
(Musa) Dedi ki: «Ben onu yaptığım zaman şaşkınlardandım.»
Şuarâ 21:
«Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım; sonra Rabbim bana hüküm (ve hikmet) verdi ve beni peygamberlerden kıldı.»
Şuarâ 22:
«Bana karşı lütuf dediğin nimet de, İsrailoğullarını köle kılmandan dolayıdır.»
Şuarâ 49:
(Firavun) Dedi ki: «Ona, ben size izin vermeden önce mi inandınız? Hiç tartışmasız, o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür; öyleyse yakında bileceksiniz. Şüphesiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve sizin hepinizi gerçekten asıp sallandıracağım.»
Şuarâ 50:
«Hiç zararı yok» dediler. «Çünkü biz gerçekten Rabbimize dönücüleriz.»
Şuarâ 51:
«Doğrusu biz, iman edenlerin ilki olduğumuzdan dolayı Rabbimizin bizim hatalarımızı bağışlayacağını ummaktayız.»
Şuarâ 52:
Musa´ya da: «Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz» diye vahyettik.
Şuarâ 53:
Bunun üzerine Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.
Şuarâ 54:
«Gerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur;»
Şuarâ 55:
«Ve şüphesiz bize karşı da büyük bir öfke beslemektedirler.
Şuarâ 153:
Dediler ki: «Sen ancak büyülenmişlerdensin.»
Şuarâ 154:
«Sen yalnızca bizim benzerimiz olan bir beşerden başkası da değilsin; eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda bir ayet (mucize) getir görelim.»
Şuarâ 155:
Dedi ki: «İşte, bu bir dişi devedir; su içme hakkı (bir gün) onundur, belli bir günün su içme hakkı da sizindir.»
Şuarâ 156:
«Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar.»
Şuarâ 157:
«Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular.»
Şuarâ 158:
Böylece azab da onları yakaladı. Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
Şuarâ 159:
Ve hiç şüphe yok, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır, esirgeyendir.
Şuarâ 160:
Lût (kavmi) de, gönderilen (peygamber)leri yalanladı.
Şuarâ 161:
Hani onlara kardeşleri Lût: «Sakınmaz mısınız?» demişti.
Şuarâ 162:
«Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.»
Şuarâ 163:
«Artık Allah´tan korkup sakının ve bana itaat edin.»
Şuarâ 164:
«Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; benim ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir.»
Şuarâ 165:
«Siz insanlardan (cinsel arzuyla sadece) erkeklere mi gidiyorsunuz?
Şuarâ 166:
«Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.»
Şuarâ 167:
Dediler ki: «Ey Lût, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.»
Şuarâ 168:
Dedi ki: «Gerçekten ben, sizin bu yapmakta olduğunuza öfke ile karşı olanlardanım.»
Şuarâ 169:
«Rabbim, beni ve ailemi bunların yapmakta olduklarından kurtar.»
Şuarâ 170:
Bunun üzerine onu ve bütün ailesini kurtardık.
Şuarâ 171:
Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.
Şuarâ 172:
Sonra geride kalanları yerle bir ettik.
Şuarâ 173:
Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kadar da kötü.
Şuarâ 174:
Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
Şuarâ 175:
Ve hiç şüphe yok, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır esirgeyendir.
Şuarâ 176:
Eyke halkı da, gönderilen (peygamber)leri yalanladı.
Şuarâ 177:
Hani onlara Şuayb: «Sakınmaz mısınız?» demişti.
Şuarâ 178:
«Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.»
Şuarâ 179:
«Artık Allah´tan korkup sakının ve bana itaat edin.»
Şuarâ 180:
«Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; benim ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir.»
Şuarâ 181:
«Ölçüyü tam tutun ve eksiltenlerden olmayın.»
Şuarâ 221:
Şeytanların kimlere inmekte olduklarını size haber vereyim mi?
Şuarâ 222:
Onlar, ´gerçeği ters yüz eden´, günaha düşkün olan her yalancıya inerler.
Şuarâ 223:
Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler.
Şuarâ 224:
Şairler ise; gerçekten onlara da azgın sapıklar uyar.
Şuarâ 225:
Görmedin mi; onlar, her bir vadide vehmedip durmaktadırlar;
Şuarâ 226:
Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylemektedirler.
Şuarâ 227:
Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah´ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öçlerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.