İnsân 16:
Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tesbit etmişlerdir.
İnsân 17:
Orada onlara bir kadeh içirilir ki, onun karışımı zencefildir.
İnsân 18:
Bir pınar ki orada «selsebil» olarak adlandırılır.
İnsân 19:
Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır durur; sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın.
İnsân 20:
Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
İnsân 21:
Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlas olan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarap içirmiştir.
İnsân 22:
Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafattır. Sizin çaba harcamanız da şükre değer (meşkur/makbul) görülmüştür.
İnsân 23:
Gerçek şu ki, Kur´an´ı senin üzerine ´safhalar halinde bir indirme tarzıyla (tenzil)´ indiren biziz, biz.
İnsân 24:
Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkâr veya nankör olana itaat etme.