Kaf 14:
Eyke´liler ve Tübba kavmi de yalanladı. Bunların hepsi (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar. Bu yüzden tehdidim (azabım) (onlara) hak oldu.
Kaf 15:
Ya, biz ilk yaratılışta güçsüz mü düştük? Hayır, onlar ´karmaşık bir kuşku´ içindedirler.
Kaf 16:
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.
Kaf 17:
Onun sağında ve solunda oturan ´iki tesbit edici ve yazıcı´ tesbit edip yazarlarken,
Kaf 18:
O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır.
Kaf 19:
O ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) «İşte bu, senin yan çizip kaçmakta olduğun şeydir» (denildiği zaman da).
Kaf 20:
Sur´a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.
Kaf 21:
(Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir.
Kaf 22:
«Andolsun, sen bundan bir gaflet içindeydin; işte biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün oldukça keskindir.»
Kaf 23:
Onun yakını olan (ve yanından ayrılmayan melek) dedi ki: «İşte bu, yanımda hazır durumda olan şey.»
Kaf 24:
(Allah şöyle buyurur) Cehenneme atın son derece inatçı olan her nankörü,
Kaf 33:
Görmediği halde Rahman´a karşı ´içi titreyerek korku duyan ve ´içten Allah´a yönelmiş´ bir kalb ile gelen içindir.
Kaf 34:
«Ona ´esenlik ve barış (selam)la´ girin. Bu, ebedilik günüdür.»
Kaf 35:
Orada diledikleri her şey onlarındır; katımızda daha fazlası da var.
Kaf 36:
Biz bunlardan önce nice kuşakları yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı?
Kaf 37:
Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.
Kaf 38:
Andolsun, biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık; bize hiçbir yorgunluk da dokunmadı.
Kaf 39:
Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et.
Kaf 40:
Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasında da O´nu tesbih et.
Kaf 41:
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver;
Kaf 42:
O gün, o çığlığı bir gerçek (hak) olarak işitirler. İşte bu, (dirilip kabirlerden) çıkış günüdür.
Kaf 43:
Gerçek şu ki, dirilten ve öldüren biziz, biz. Ve dönüş de bizedir.
Kaf 44:
O gün yer, onlardan çatlayıp ayrılır da (onlar,) hızla koşarlar. İşte bu, bize göre oldukça kolay olan bir haşir (sizi bir arada toplama)dır.
Kaf 45:
Biz onların neler söylemekte olduklarını daha iyi biliriz ve sen onların üzerinde bir zorba da değilsin; şu halde, benim kesin tehdidimden korkanlara Kur´an ile öğüt ver.