Nebe 21:
(21-22) Şüphesiz, azgınların barınağı olacak cehennem pusuda beklemektedir.
Nebe 22:
(21-22) Şüphesiz, azgınların barınağı olacak cehennem pusuda beklemektedir.
Nebe 23:
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar.
Nebe 24:
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar.
Nebe 25:
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar.
Nebe 26:
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar.
Nebe 27:
Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Nebe 28:
Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Nebe 29:
Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır.
Nebe 30:
Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız.
Nebe 31:
(31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır.
Nebe 32:
(31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır.
Nebe 33:
(31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır.
Nebe 34:
(31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır.
Nebe 35:
Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler.
Nebe 36:
Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır.
Nebe 37:
O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir. O, rahmândır. O gün insanlar O´na karşı konuşmaya yetkili değillerdir.
Nebe 38:
Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân´ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler.
Nebe 39:
İşte o, kesin olarak gelecek gündür. O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun.
Nebe 40:
Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: «Keşke toprak olsaydım!» diyecektir.