إِنَّا
بَلَوْنَٰهُمْ
كَمَا
بَلَوْنَآ
أَصْحَٰبَ
ٱلْجَنَّةِ
إِذْ
أَقْسَمُوا۟
لَيَصْرِمُنَّهَا
مُصْبِحِينَ
Diyanet Vakfı:
(17-18) Biz, vaktiyle «bahçe sahipleri»ne belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi. Onlar istisna da etmiyorlardı.
Sistemli Evden Eve Taşımacılık